16 Ekim 2010 Cumartesi

İlk Ev

Yaklaşık 3 yıl öncesine kadar yaşadığım şehirden Ankara'ya her gelişimde, içim burulur; dönüş yolunda otobanı terk etmeden evimi görünce "ama benim evim var," diye kendimi avuturdum. Aslında tam da avutma değil, gayet iyi hissederdim kendimi. Eve girip dünyanın en kalabalık boş odasına atardım valizimi. Bir sonraki seyahate kadar bir şekil boşalırdı o valiz.

Uzun zaman sonra birkaç saat geçirmek   üzere ilk evimin şehrine ulaşacağım birazdan. Burnum karıncalanıyor koşarak uzaklaştığım şehrin hiç şaşırtmayan gri ıslak sokaklarına yaklaştıkça.

5 Ekim 2010 Salı

Ofis Mobilyaları - 3

İlk ürünümüz sırt boyu ayarlanabilir pileysıteyşın koltuğu. Yaştan bağımsız boydan verimsiz oyuncuların da, boyuna posuna bakmadan oyun oynayan dalyanların da heyecanlı oyun anlarında sırt ve boyun bölgelerini incitmelerine mani olacak bir sırt yüksekliği ayarlama özelliği, bu eşsiz koltukta vücut buluyor.




-boyca zengin olmayan ev arkadaşı bu koltukta otursun-




-kapılardan sığmayan genç, arkalığı yükseltsin de oynasın-

ciddiyet takıntılı kargaları tarlalardan -ofislerde hep tarla olur ya, onlardan- uzak tutmak üzere yaratılmış -gözlerde yaşlar niyeee- korkuluk, yine doğanın sarılara büründüğü şu günlerde en gözde modellerden.



-kollarımı açtım, seni bekliyorum-